Bugün işletme dünyası hızlı ve
sürekli değişimler içindedir. Bir yandan müşterinin farklılaşan istekleri ve
rekabet, diğer yandan işletmeler arası birleşmeler, değişimi vazgeçilmez
kılmaktadır. Bu durumda çalışanlar sürekli uyum sağlamak, sürekli değişmek
zorundadırlar. Daha 10-15 yıl öncelerin yöneticileri, astlarını bu değişime
ayak uydurmaları için motive etme yoluna gitmişlerdir. Motivasyon, bir amaç
doğrultusunda bireyin enerjisini harekete geçirmesi anlamını taşır, belirli bir
sınırdan sonra işlemez duruma gelir. Bunun ilk nedeni, duygusal dengenin
bozulmasıdır. Duygusal denge, iş ve sosyal yaşam arasındaki ahenk ile sağlanır.
İş yaşamı dendiğinde sadece işin teknik yönü düşünülmemeli, iş ortamındaki
ilişkilerin de işin bir parçası olduğu unutulmamalıdır. İşletmelerde değişim
meydana geldiğinde, işin teknik yönü değiştiği gibi iş ortamındaki ilişkiler ve
dolayısı ile sosyal yaşam da etkilenir. Bu nedenle
motive etmek yerine değişim sırasında duygusal dengeyi koruyarak, yol
göstermek, rehberlik etmek ve vizyon genişletmek daha çok işe yarar.
Günümüzde de işletmeler çalışanların
performanslarını arttırmak ve buna bağlı olarak örgüt amaç ve hedeflerine
ulaşılabilirliği artırmak adına çeşitli Koçluk, Mentorluk, Danışmanlık,
Rehberlik modelleri uygulamaktadırlar. Bu kavramlar evrensel anlamda da henüz
oturmuş olmadığından birbirlerine benzerlikleri ve ilişkileri hâla
tartışılmaktadır.
Bu çalışmalar daha çok batılı
ülkelerde görülmekle birlikte, son yıllarda ülkemizde de bu kavramlar
tartışılmaya başlanmış ve bazı işletmeler tarafından uygulanmaya başlanmıştır.
İyi yönetilen şirketler insan
kaynaklarını geliştirmeye özel bir dikkat göstermektedirler. Bu tür şirketler gelişmeyi,
performans değerlendirmesini, kurumsal eğitim ve ödüllendirme gibi unsurlar
içeren geniş kapsamlı bir performans yönetimi sisteminin parçası olarak ele
alırlar. Ancak, bu kurumsal programlar insan faktöründen en iyi biçimde
yararlanmanın sadece en göz önündeki araçlarıdır. Günlük müdür-çalışan
(yönetici-müdür) etkileşimleri de, bu kurumsal programlar kadar göze çarpmasa
bile, becerileri pekiştirme, bilgiyi genişletme ve olumlu işyeri değerleri
aşılama anlamında onlarla eşit öneme sahiptir. İşte koçluk ve mentorluk bu etkileşim
biçimlerindendir.
Küreselleşme ve artan rekabet, iş
kurumlarında gerek bireysel gerekse kurumsal düzeyde farklılaşmayı beraberinde
getirmiştir. Sürekli başarı tutkusuyla ilerleyen çalışanlar kendilerini
geliştirmek ve değiştirmek için her zaman daha iyiyi aramaya başladılar. Bu
arayış yalnız iş yaşamında değil, sosyal yaşamda, aile ilişkilerinde ya da
başka durumlarda da ortaya çıkmaktadır. Bir hayli başarılı sonuçlar alınan
durumlarda bile bu sonuçlar her zaman yeterince tatmin edici olmayabilir. Bu,
başarısızlık hissi ve mutsuzluk getirecektir. Aslında bir başarısızlık söz
konusu değildir ama iyi bir koç’a veya mentor'a sahip olmayan çalışan bunu böyle algılamaktadır.
Koçluk, Bir motivasyon işidir. Bugünün liderleri de sürekli
değişimin ve rekabetin kaçınılmaz olduğu günümüz iş dünyasında başarılı olmak
için bir uzmana ihtiyaç duyarlar. Bu uzman kişi de onlara yol gösterecek olan
“koç”tur.
Koçluk son yıllarda bir meslek, kariyer olarak algılanmaya
başlanmış olup, dünya üzerinde daha sık karşılaştığımız koçluk
uygulamaları, artık Türkiye’de de görülmektedir. Danışmanlık şirketleri de koçluk
eğitimi vermeye, deneyimli yöneticiler işlerinden ayrılarak koçluk
yapmaya başlamışlardır. Şirketler, çalışanlarına destek vermesi için kendi
bünyelerinde koçlar yetiştirme yolunda adımlar atmışlardır. Bireyler de bu dönemde yaşam
koçluğu, kariyer danışmanlığı gibi hizmetlerden faydalanmaya başlamışlardır.
Koçluk, iş hayatının her geçen gün daha karmaşıklaştığı,
rekabetin çalışanlar üzerinde baskı oluşturduğu ve bireyin koşuşturmaca
içerisinde neredeyse kendisini unuttuğu bir ortamda önemli bir işlev yerine
getirmektedir. İş yaşamında çalışanların aynı bir spor takımının oyuncuları
gibi motive edilmeye, kendilerini geliştirmeleri için yönlendirilmeye
ihtiyaçları vardır. Değişik ve farklı alanlarda uzmanlaşan koçlara gelecekte de
daha sık olarak kişiler ve kurumlar tarafından başvurulacaktır. Her kuruma ve
bireye göre özel hazırlanan, liderlik, performans ve kişisel gelişim aracı olan
koçlar kaçınılmaz birer değişim lideri olacaklardır.
Serkan Karaduman
Kaynaklar
- POUSSARD, M. J., (2004). Coaching. İstanbul. Morpa Kültür Yayınları
- LUECKE. R., (2007), İş Dünyasında Koçlar ve Mentorlar , İstanbul, İş Bankası Kültür Yayınları (Harvard Business School Press, 2003)