![]() |
Büyük Veri Ressamı (İş Ressamı) Olmak |
Büyük Veri (BIG DATA) artık yaşamımızın her alanını en ince ayrıntısını kadar işliyor, bu kişisel olarak nasıl ise kurumsal anlamda da aynı şekilde ilerlemekte. Günümüzde bilgi yönetiminin en ön planda olduğu bir Dünya’da yaşıyoruz. Ve artık bu bilgiler işletmeler tarafından ne kadar iyi yönetilirlerse, işletmeler de kendilerine o kadar avantaj sağlamaktalar. İşletmelerin önümüzdeki dönemde bilgi yönetimi konusunda ne kadar geç kalırlarsa, rekabet açısından o kadar geri düşeceklerini düşünmekteyim. Şuanda Amerika Birleşik Devletlerinde işletmeler tarafından en çok aranan pozisyonun (çok yüksek maaşlarla) veri bilimciler (Data Scientists) olduğu ortaya çıkarılmış. Bu bir yandan verilere dayalı bilgi yönetimlerine karşı duyulan ciddiyeti ve önemi gösterirken, bir yandan da ileride tüm dünyada bu bilgileri yönetecek kişilere de ne kadar ihtiyaç duyulacağını göstermekte. Aslına bakarsanız, Veri Bilimci tanımı bana göre biraz fazla teknik ve niceliksel geliyor. Daha çok matematiği, istatistiği, bilişim teknolojilerini, programlama dillerini, biraz daha otomotluğu robotlaşmayı çağrıştırıyor. Bu bana, asıl olması gereken bu mu? Sorusunu sorduruyor kendi kendime.
İşletmeler için sürdürülebilir rekabet yönetimi yönü, ne kadar bilgi yönetimi alanına doğru kaysa da Hepimiz yaşayan birer canlıyız. Kişisel özelliklerimiz var, soluk alıp veriyoruz, besleniyoruz, iç ve dış çevreden etkileniyoruz, tepki veriyoruz, karar veriyoruz ve tüm bunların ötesinde duygulara sahibiz. Ve tabi ki işletmeler de aynen böyle; canlılar tarafından yönetiliyorlar, kendilerine göre kültürleri var, iç ve dış çevreden etkileniyorlar, karar mekanizmalarına ya da sistemlerine sahipler, bunların yanında psikolojik ve sosyolojik birçok boyutu içlerinde barındırıyorlar ve devamlı ilerliyorlar. İlerleme bu şekilde hızlıca sürerken, peki sadece verilerle ilerlemeye çalışmak yeterli mi?
Aslında küçük veya büyük işletme olsun, herkes iyi kötü bir bilgi havuzuna farkında olsa da olmasa da sahip, asıl sorunumuz bu bilgileri bir araya getirememek, ayıklayamamak, sadece işe etkisi olanları takip edememek, iç ve dış etkenlerini birleştirememek, işin duygusal etkilerini çözememek ve tüm bu bilgileri tek büyük pencereden görüp işletme yararına döndürememek.
İşte burada yeni yeni ortaya çıkan veri bilimciliğin tek başına yeterli olacağını düşünmüyorum. Veri bilimcilikten çok, büyük verinin her yönü ve boyutuyla ele alınması gerektiği kanaatindeyim. Bu da bu işi yapacak kişilerin sadece analitik değil, aynı zamanda sosyal olması gerekliliğini de ortaya koymakta. Kişisel zekâ, analitik yaklaşımın yanında duygusal zekânın da bu iş için kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. İşletmelerde yer alacak bu kişilerin de; İşin Ressamı gibi olması ya da bu özellikleri taşıması gerektiğini düşünmekteyim. İş Ressamı da kısaca; işe etkisi olan veriyi TÜM BOYUTLARIYLA akla çeviren, şirkete katma değer hale getiren ve şirket içerisinde uygulanması için sunacak olan kişi olarak tanımlayabiliriz.
Peki, iyi bir İş Ressamı hangi özelliklere sahip olmalı? İşletmeler açısından beklentiler ve öngörülerim doğrultusunda İyi Bir İş Ressamının başlıca aşağıdaki özelliklere sahip olması gerektiğini düşünmekteyim.
- Hem tümevarım, hem de tümden gelim yaklaşımını iyi uygulayabilmeli, sonuçlara yeri geldiğinde parçaları birleştirerek, yeri geldiğinde parçalara bölerek ulaşabilmeli,
- Niceliksel ve Niteliksel yaklaşımı dengeleyebilmeli, bu konuda ihtiyaca ve duruma göre hareket edebilmeli
- İşletmenin tüm kaynaklarını iyi bilmeli, dişlileri birbirine iyi geçirebilmeli ve faaliyetlere/olaylara kuş bakışı yukardan geneli görerek bilgece iyi bakabilmeli, iyi analiz edebilmeli ve iyi yorumlayabilmeli.
- Durumsallık yaklaşımına (duruma) göre iyi hareket edebilmeli, işletmenin iç ve dış çevresini göz önünde bulundurarak içinde bulunulan durumu en iyi şekilde algılayıp, en doğru yol haritalarını oluşturabilmeli
- Problemleri iyi tespit edebilmeli, problem tespit etme yöntemlerini iyi bilmeli
- Proaktif (önceden öngörebilen, öngörülü) olabilmeli,
- Duygusal Zekâsını (EQ) ve Kişisel Zekâsını (IQ) dengeli kullanabilmeli
- Kişisel özellikler bakımından empati duygusu yüksek, çok gelişmiş olmalı
- İyi bir iletişimci olmalı, işletme içi veya dışı tüm iletişim kanallarını, kişi veya kurumlarla iyi yönetebilmeli
- Aynı zamanda iyi bir paylaşımcı ve takım oyuncusu olmalı, işletme içinde tüm birimler ile iletişim halinde olarak, işletmenin gelişimi için karşılıklı bilgi paylaşımlarını zamanında yapabilmeli
- İyi bir dilbilgisi altyapısıyla güzel bir ana dile, iyi bir sunum ve ifade gücüne sahip olmalı, bildiklerini ve aktarmak istediklerini yazılı ve sözlü olarak iyi aktarabilmeli
- İyi bir İş Ressamının ilgi alanı; iş dünyasındaki ilişkili sektörler, teknoloji, ekonomi, sosyal medya, spor, diğer hobi alanları vb. ile birçok alanı içermeli. Çünkü çözüm veya gelişimin nereden geleceği belli olmaz. Bazen bir spor dalından, bazen bir teknolojiden, bazen amatör olarak uğraştığınız bir hobinizden bile çözüm veya gelişim sağlanabilir. Alıcı çakraların her yönüyle açık olması ve mümkün olduğu kadar çok alanı kapsaması, iyi çözüm, iyi sonuç, iyi ar-ge, iyi gelişim ve iyi hizmete ulaşımı kolaylaştıracaktır.
Veriler, gerektiği gibi okunamadıktan ve işletmeye özel şekilde tüm kaynakları göz önünde bulundurularak birleştirilip, analiz edilip, yorumlanmadıktan sonra bilişim ve maliyet anlamında yükten başka bir işe pek yaramamaktadır. Bu yüzden sadece verileri okumak yetmez, verileri gerektiği gibi büyük resmi görerek, bir ressam (İş Ressamı) gibi yorumlayarak, bilgelikle hareket etmek gerekir.
Günümüzde verilerin her saniye kat kat artarak çoğalması, rekabetin artık çok ince noktalara ve detaylara dayanması, yönetim şekillerini ve stratejilerini yavaş yavaş büyük resmin bilgelikle yönetimine doğru kaydırmıştır. Ülkemizde de bunu öngören bazı işletmeler gerekli altyapı ve insan kaynağı yatırımlarına başlamışlar ve yürütmeye geçmişlerdir. İşletmelerde faaliyetlere, durumlara sadece bulunulduğu yerden bakmak artık kapanması zor yaraların açılmasına sebep olacak boyuta gelmeye başlamıştır. Artık işletmeler tüm boyutlarıyla işe etkisi olan verileri dikkatlice izlemeli, birleştirmeli, bilgiyi nerede, nasıl ve ne zaman kullanacağını bilmeli, sonucunda fırsat ve riskleri iyi değerlendirmelidir. Bu noktada bilgi yönetimi ile ilgili eksiklikleri olan tüm işletmeler, bu eksikleri gidermek adına önlemlerini alarak işe başlamalı, büyük veriyi de işletmeye pozitif fayda sağlayacak şekilde kullanıp, sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamalı ya da sahip olduğu avantajı geliştirerek ilerlemelidir. Aksi takdirde çağa ayak uydurmadan hareket etmek ve yönetim sistemlerini değişimlere kapalı tutarak ilerlemek, işletmenin gelecek dönemlerdeki varlığını tehdit altına alma riski doğurabilecektir.
Son söz olarak bilgi, işletmenin faaliyetleri doğrultusunda ortaya çıkan en önemli öz kaynaklarından biridir. Günümüzde işletmelerin, artan rekabeti sürdürebilir kılmak, müşteri beklentilerini karşılamak ve değişen dünyaya ayak uydurabilmek için bilgiyi yönetmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Bu yüzden bilgi, şirketin varlığı, devamlılığı ve gelişimi açısından çok iyi profesyoneller (Ör: İş Ressamı) tarafından, işletmeye maksimum fayda sağlanabilecek şekilde iyi yönetilmelidir. Bunun için de, işletme içerisinde insan kaynakları açısından geç kalınmadan, büyük resmi görecek bu gibi pozisyonlara yavaş yavaş zemin hazırlanmalı ve yer açılmalıdır.
Serkan Karaduman
Serkan Karaduman