ÖRGÜTSEL ADALETİN'İN BOYUTLARI
Çoğu çalışanın iş doyumu sadece bir
işe sahip olma, para kazanmaya değil aynı zamanda kendileri hakkında verilen kararlarda
adil davranılmasına da dayanır.
Serkan Karaduman
Dağıtım Adaleti:
Ödüllerin ve kaynakların dağıtımı,
küçük gruplardan tüm topluma kadar her tür büyüklükteki sosyal sistemlerde
oluşan evrensel olgudur gruplar, örgütler ve toplumların tümü ödül, ceza ve
kaynakların dağıtımı sorunu ile ilgilenir. Adams’ın Eşitlik Kuramı, “Dağıtım
Adaleti” kavramını doğurmuştur.
Dağıtımı Adaleti kısaca; çalışanların
ücret, terfi gibi kazanımlarının dağıtımı ile yönetsel kararların adilliği ile
ilgilidir.
İşlemsel Adalet:
İşlemsel adalet, kararların
alınmasında kullanılan en önemli araçların yani işlemlerin adilliğine ilişkin
bir kavramdır, süreçleri konu alır.
Bir kazanım adil olabilir ancak ona
ulaşmak için izlenen işlemler adil olmayabilir. Bunun için, yöneticiler sadece
kararlarında değil aynı zamanda bu kararlara nasıl ulaştıkları konusunda da
adil olmalıdırlar.
Etkileşim Adalet:
Bies ve Moag işlemler uygulanırken
kişiler arası davranışların kalitesinin önemine dikkat çekerek, adalet
geçmişini yeni bir gelişmeyle tanıştırmışlardır. Bu bakış açısına da etkileşim
adaleti adını vermişlerdir.
Bies ve Moag, çalışanların örgüt
yetkililerinin kendilerine doğru, tam bilgiler sundukları ve verdikleri
kararlar için haklı nedenler gösterdikleri takdirde kendilerine adil
davranıldığına inandıklarını ileri sürmüşlerdir.
Kişilerin adalet algılayışlarının
büyük oranda karar verme sürecinin yapısı yerine, örgüt içindeki kişiler arası
ilişkilerim kalitesinden etkilendiğini belirtmişlerdir.
Kişiler Arası Adalet:
Kişiler arası adalet, kazanımların
belirlenmesi ve işlemlerin yürütülmesine katılan yetkililerin (amir/amirlerin)
çalışanlarına ne derece nezaket, kıymet ve saygı gösterdiğidir.
Bilgisel Adalet:
Bilgisel Adalet, işlemlerin yapılışı
ve kazanımların dağıtımı hakkında bilgi verilmeli, kişilere açıklama
yapılmalıdır.
Sonuçlar kadar izlenen yollar
hakkında bilgi sağlanmasının çalışanların verilen kararlara ve örgüte karşı
oluşan davranışları üzerinde büyük etkisi vardır.
ÖRGÜTSEL ADALET'İN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER İLE İLİŞKİSİ
Örgütsel Adalet ve Ahlaki
Değerler İlişkisi
Ahlaki değerler kişi için son derece
önemli, kesin ve güçlü tutumlardan oluşur. Bunlar katı, değiştirilmesi güç
tutumlardır. Tüm ahlaki değerler güçlü tutumlardır. Fakat, her güçlü tutum
ahlaki bir değer değildir. Ağır içsel ilkeler ve özgürlük, eşitlik, kutsallık
gibi değerler kişisel bağlılıklar sonucu oluşur.
Kazanımlar ve işlemler kişinin ahlaki
değerleriyle uyum sağladığı zaman adil, uyum sağlamadığı adaletsiz olarak
algılanırlar. Çünkü, kişinin ahlaki değerlerine uymayan bir davranış kişinin
hem özel hem de toplumsal kimliği için bir tehdit oluşturur.
Örgütsel Adalet ve Kültür
İlişkisi
Farklı kültürlerin, üyelerinin inanç
ve değerlerini, buna bağlı olarak da davranış ve tutumlarını etkilediği
bilinmektedir.
Markovsky Batı ülkeleri ve Asya
ülkeleri arasındaki kültür farklılıklarının adalet algılarını farklılaştıran
bir etken olduğunu iddia etmiştir.
Kişiler belli bir konunun adilliğinin
önemli olduğuna inanmıyorlarsa, adaletsizlikle karşılaştıkları zaman sıkıntıya
düşmezler ve tepkisel davranışta bulunmazlar.
Markovsky, Kanada, Güney Kore ve
Kenya’dan veriler toplamış ve adalet algılarını etkileyen kültürel
farklılıkları açıklamıştır. Güney Kore toplulukçu, Kanada bireyci, Kenya ise
ikisi arasında kalan yeni gelişmekte olan bir ulustur. Bireycilik ve
toplulukçuluk, kıdemlilik ve liyakat, hiyerarşi ve otoriteye saygı ve
saygısızlık özelliklerinin adalet algılarını etkilediğini belirtmiştir.
Örneğin; toplulukçu bir toplum olan
Güney Kore’de grupsal adalet kişisel adaletten daha önemlidir. Grubun amaçları
öncelikte olduğundan kişiler grup otoritesi içinde adaleti
sorgulamayacaklardır. Terfi etmek Güney Kore’de kıdemliliğe dayanırken, Kanada’
da liyakat esasına dayanmaktadır. Otoriteye saygı duymak ise Güney Kore’de
ahlaki bir zorunluluk ve gelenektir.
Yapılan araştırmalarda kişiler arası
adaletin, Asya ülkelerindeki çalışanların adalet algıları üzerine etkisinin
Batı ülkelerindeki çalışanlara karşılaştırıldığında daha düşük olduğu
saptanmıştır.
Örgütsel Adalet ve Motivasyon/Performans İlişkisi
Adil iş kazanımları almak,
çalışanları örgüte karşı adil davranma konusunda motive eder. Performanslarını
arttırmaları adil kazanımlar için örgüte gösterdikleri bir yanıttır.
Konovsky ve Cropanzano yaptıkları
araştırmalar ile, işlemsel adalet ile performans arasında olumlu bir ilişki
olduğunu saptayarak, adil işlemler ve yüksek performans arasındaki ilişkiyi
desteklemişlerdir. Dubinsky, Levy ve Greenberg gibi kuramcılar da, kazanımların
adaleti ile çalışanların performansı arasında olumlu ilişikler saptamışlardır. adil
kazanımlar elde eden çalışanlar yüksek verimlilik göstereceklerdir.
Örgütsel Adalet ve İşten Ayrılma Niyeti İlişkisi
Kuramcılar (Brooke,Russel, Price,
Blau, Boal gibi) tarafından yapılan araştırmalarda iş doyumu, örgütsel bağlılık ve işe katılımın
işten ayrılma niyetinin birbirlerinden ayrı bir belirleyicisi olduğu kabul
edilmiştir.
Dailey ve Kirk’in yaptıkları
araştırmanın sonuçlarına göre adalet iş doyumu ve işten ayrılma niyeti üzerinde
merkezi bir rol oynadığı için Yöneticilerin örgüt sel adaletin sağlanmasına
özen göstermesi gerekmektedir.
Araştırmacıların büyük çoğunluğu hem
dağıtım adaleti hem de işlemsel adaletin işten ayrılma niyetine etki ettiği
konusunda ortak karara varmışlardır. Fakat, dağıtım adaletinin işten ayrılma
niyeti üzerinde daha güçlü bir etkisi olduğu kabul edilmiştir.
Örgütsel Adalet ve Örgütsel Bağlılık İlişkisi
Örgütsel Bağlılık kavramının
temelinde istikrarı sağlama ve davranışa yön verme vardır. Kavram, örgütün amaç
ve değerlerini kabul etmeyi, Bu amaç ve değerlere inanmayı, örgütün yararına
olacak şekilde fazladan çalışma istekliliğini ve örgüt üyeliğine devam
ettirmeye olan güçlü bir isteği ortaya çıkarır. Bir örgütte adaletin olması
örgütün çalışanlarına bağlı olduğunu gösterir.
Örgütün çalışanlara bağlılığı
çalışanların örgüte bağlılıklarını sağlamada son derece etkilidir. Çalışanlar,
kararları adil olarak algıladıklarında bunun karşılığı olarak örgüte daha çok
bağlanacaklar, daha fazla iş doyumu ve ekstra rol davranışları
göstereceklerdir.
Örgütte dağıtılan ödüllerin ve
bununla ilişkili yürütülen işlemin adil olması, çalışanların örgüte bağlılık
düzeylerini artırmaktadır. Hem işlemsel adalet hem de dağıtım adaleti
çalışanların örgüte bağlılıklarını etkiler. Örgütsel adalet çalışanlara,
yönetimin onlara verdikleri değeri, saygıyı gösterir. Bu da çalışanların örgüte
bağlılıklarını güçlendiren güven köprüsünü meydana getirir
Moorman, örgütsel adalet ve örgütsel
bağlılık arasındaki ilişkiyi incelediği araştırmasında, kişiler arası
adaletin örgütsel bağlılıkla ilişkili
tek kaynak olduğunu saptamıştır. Bunun nedeni, dağıtım ve işlemsel adaletin
örgütün tümüyle ilgiliyken, kişilerarası adaletin yöneticinin davranışına
odaklanması olabilmektedir.
Çıkan sonuç, yöneticilerin örgütsel
bağlılığı etkileyebileceğidir. Yöneticiler çalışanlarının bağlılığını artırmak
istiyorlarsa, çalışanlarıyla olan etkileşimlerinin adilliğini arttırmaya çalışmalıdırlar.
Örgütsel Adalet, örgütsel bağılılığın
artmasında önemli bir etkiye sahiptir. Örgütün gereksinim duyduğu sağduyulu
davranışlar örgütsel adalet algılarının artmasıyla bir artış gösterir. Yapılan
araştırmalarda, örgütsel politikalarla ilişkili olan işlemsel adaletin ve ikili
iletişimdeki doyumun çalışanların örgüte bağlılıkları üzerinde etkileri olduğu
saptanmıştır. Çalışanların kararlara katılımının ve kararların verilme
nedenlerini anlamalarının sağlanması gerekir.
Örgütsel Adalet ve Örgütsel Güven İlişkisi
Güven, bir kişi, grup veya örgütün
mübadele ilişkisi içinde bulunduğu diğer kişi, grup veya örgütün moral açıdan
doğru kararlar alacağına ve ahlaki kurallara dayanan davranışlar geliştireceğine
ilişkin beklentilerini ifade etmektedir.
Örgütsel Güven, bir çalışanın örgüte sağladığı
desteğe ilişkin algılar, liderin doğru sözlü olacağına ve sözünün ardında
duracağına olan inancı olarak tanımlanır. Güven, örgüt için hem yatay anlamda
hem de dikey anlamda ilişkilerin temelini oluşturur.
Lidere ve örgüte güven farklı ama
birbirleri ile ilişkili kavramlar olarak kabul edilir ve bir bütün olarak
örgütsel güven olarak adlandırılır.
Örgütsel güvenin önemli kaynaklarından
biri de işlemsel adalettir. Yönetimin adil davranışları, sömürülme korkularını
ortadan kaldırarak çalışanların güven duygularının yaratılmasını sağlar.
İşlemsel adaletle oluşturulan güven, çalışanların örgütsel vatandaşlık
davranışları gibi önemli davranışlar göstermelerini de sağlar.
Örgütsel Adalet ve Ödüllendirme Sistemleri İlişkisi
Eşitlik teorisi kazanım olarak ücret
ve örgüt içi karşılaştırmalara yönelmiştir. Eğer örgüt içerisindeki göreceli
ücret yapısı, sorumluluk ve beceri farklılıklarını yansıtacak şekilde
oluşturulmuşsa, ücret yapısının kendisi örgüt içi uygulamada eşitlik normunun
bir kanıtı olacaktır. Bu yüzden örgütün ücret yapısı örgütsel adalet algısının
doğal olarak önemli bir boyutudur. Bu adillik algısı konusunda, değerlendirilen
ikinci önemli konu boyut da bireylerin davranışlarının adilliğidir.
Örgüt içi ödüllendirme sisteminin
yönetimi de adalet algısı konusunda değerlendirilen üçüncü boyutu oluşturur.
Birey bir yapıyı dışsal bir yapıyla karşılaştırdığında, hangi ödüllendirme
sistemi kurallarının adil olduğunun derecesini ve bir üstün bu kuralları uygularken
ne kadar adil olduğunu incelemektedir. Goodman’ın (1974) performans
değerlendirme sistemleri, terfi yönetimi, formel şikayet prosedürleri ile
ilgili olarak yaptığı alan araştırması bu boyutun önemine işaret eder.
Örgütsel Adalet ve İş Doyumu İlişkisi
İş doyumu, örgütsel araştırmalarda en
çok incelenen konulardan biridir ve adalet algıları ile ilgili bir kavramdır.
Dağıtım adaleti iş doyumunun güçlü bir belirleyicisidir.
Folger ve Konovsky tarafından yapılan
bir araştırmada; dağıtım ve işlemsel adaletin her ikisinin de doyumla ilişkisi
olduğu bulunmuş olup, dağıtım adaletinin ücret doyumu ile daha çok ilişkili
olduğu, işlemsel adaletin ise güven ve bağlılıkla daha çok ilişkili olduğu
saptanmıştır.
Adalet, çalışanların iş doyumları;
- Adil kazanımlar ve davranışları gelecek için umut edebileceklerini onlara hissettirilerek artırılabilir.
Serkan Karaduman
KAYNAKLAR:
- DOĞAN, H., İş Görenlerin Adalet Algılamalarında Örgüt İçi İletişim ve Prosedürel Bilgilendirmenin Rolü. Temmuz 2002
- EKER, G., (2006). Örgütsel Adalet Algısı Boyutları ve İş Doyumu Üzerindeki Etkileri, İzmir
- YILDIRIM, F., (2002). Çalışma Hayatında Örgüte Bağlılık ve Örgütsel Adalet İlişkisi, Ankara
- YÜRÜR. Ş., (2005). Ödüllendirme Sistemleri ile Örgütsel Adalet Arasındaki İlişkilerin Analizi ve Bir Uygulama, Bursa
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder